çocuk edebiyatı okumaları 4. rapor

sayfalarca iyilik
3 min readJan 28, 2023

--

çocuk edebiyatı okumaları son buluşmamızda, öncelikle Gulnar Hajo’dan Sırtımdaki Ağır Yük kitabını inceledik. teknik olarak kitaptaki çizimlerin neredeyse hepsinin siyah beyaz ve çöp adam figüründe çizilmiş olmasının çocukların dikkatini çekemeyeceği yönünde bir eleştiri yaptık. bir diğer eleştirimiz yazıların gereğinden uzun ve çok olması bunun da yine çocukların ilgisini dağıtabileceği yönündeydi. kitabı çocuklardan çok yetişkinlere yönelik bulduk ve vermek istediği mesajlardan ötürü oldukça beğendik. çok bencil olan karakterimiz sırtında “ben” yazan bir çanta ile yaşamakta ve sürekli herkesten daha iyi olma çabası içindedir. hiçbir şeyini paylaşmaz ve kendisini en iyi olarak gördüğü için insanlarla da ilişkileri pek iyi değildir. bu durum git gide karakterimizi yormaya başlar ve arkadaşları ile şarkı söylemeyi kabul ettiği gün sırtındaki yükün biraz hafiflediğini hisseder. arkadaşları ile beraber oyun oynamayı, eşyalarını paylaşmayı dener. fark eder ki oyunlar başkaları ile beraber oldukça, eşyalarını arkadaşları ile paylaştıkça ve arkadaşlar birbirine yardım ettikçe her şey daha eğlenceli ve güzel olmakla beraber sırtındaki yük de hafiflemektedir. en sonunda yük tamamen kaybolur ve hafiflikten göklerde uçmaya başlar. karakterimizin bu yolculuğu ile birlikte yetişkinler olarak yeni çağda, herkesin birbirinden daha iyi olmak için uğraşıp yüklerine yük kattıkları bu dünyada aslında ekip olduğumuzda bencilliğimizi bir kenara bıraktığımızda her şeyin daha güzel olduğunu bir kez daha görmüş ve anlamış olduk. incelediğimiz bir diğer kitap ise Eva Eland’dan Hüzün Kapını Çaldığında kitabı oldu. benim en sevdiğim kitap olan Hüzün Kapını Çaldığında kitabı tüm üyeler tarafından çok beğenildi. kitabın konusu, genelde konuşulmaktan kaçınılan bir duygu olan üzüntü hakkındaydı. toplum tarafından genel bir yargı olan “üzüntüden kaçın, modunuzu yükseltecek bir şey yapın!” yargısını bir tarafa itip, bu duygumuzdan kaçmak değil duygumuzu kabul- lenmek üzerine yazılmış bir kitaptı. karakterimizin hissettiği üzüntünün kendisiyle bir bütün olduğunu atlamamakla beraber farklı bir kişi gibi belirtilen figür soyut olan üzüntü duygusunu çocuklar ve bizim için somutlaştırıyordu. karakterimiz çat kapı gelen ve çok da şirin bir figür olan üzüntüye kızmak, onu dışlamak yerine; onun elini tutmak, ona yardım etmek, onunla dışarı çıkıp ormanda yürüyüş yapmak, ona sarılıp uyumak hatta onunla beraber resim yapmak gibi aktiviteler yapıyordu. bir gün uyandığında artık yanında üzüntüyü görmeyen karakterimiz ona da bağımlı olmayarak hayatına devam etti. Bu noktada o duyguyu sahiplendiğimiz kadar ona bağlanmamamız gerektiğini de anlamış olduk. zaman zaman üzüntü yanımıza gelir, belki onun bize bizim de ona ihtiyacımız vardır, onu kabullenir ama onunla en dibe gitmek yerine onunla bir süre hayata devam edip kendimize arkadaş ediniriz. yine zamanı geldiğinde onu yolcu etmekten de kaçınmayız. Bu kitabın bize üzüntünün çok büyük ve çok da kötü bir şey olmadığını gösterip o duyguyu gözümüzde sevimlileştirip bize umut vermesi yönüyle kitaba çok bağlanmamıza ve her üzgün olduğumuzda okumayı düşünmemize neden oldu. teknik açıdan baktığımızda sayfaların bembeyaz olması içimizi açarken, üzüntünün güzel bir mavi tonda olması gözümüze daha sevimli ve sıcak gelmesini sağladı. bunun sonucunda kitabın çocuklar için her açıdan yeterli ve anlamlı olduğuna karar verdik. toplantının sonlarına yaklaşırken değindiğimiz son konu ise çocuk edebiyatının çocukların hayatına etkisi oldu. çocuk edebiyatının çocuklara okuma alışkanlığı kazandırdığı aşikar ancak bundan daha önemli bir şey varsa o da çocukların bu kitaplar sayesinde kendilerine saygı duyulduğunu hissedebilmeleri. genelde büyükler çocukların seviyelerine inerek onlara bir şeyler anlatırlar ve çocuklar bu durumdan ne kadar hoşlanır bilinmez ancak kitaplarda çocuklar kitapların seviyesine çıkmaya çalışır; kitaplar onların seviyesine inmeye değil. bu durum kitaplar ile çocukların bağ kurabilmesini sağlar çünkü “beni dinleyen biri var” hissi çocuğa doğrudan veya dolaylı olarak geçer. çocuklar bu duygudan hem hoşlanır hem de bu duyguya ihtiyaç duyarlar. umuyorum ki bu güzel kitaplar ile büyüyen çocuklar ve yetişkinler kendilerine ve dünyaya iyi gelen insanlar olacaklar. özgür çocuklar, insanlar ve dünya dileği ile…

Yazar: Fatma Keçi

Editör: Mukaddes Kutlu

Son Okuma: Yaren Sıvırcık

--

--

sayfalarca iyilik

sayfalarca iyilik, bireysel ve toplumsal iyiliği kitaplar aracılığı ile bir araya getiren oluşumdur.